Siyasette iktidar olanlar, sanki muhalefetin dediklerini dinlememek üzerine programlanmışlar gibi hareket ediyorlar.
Muhalefet ise son dönemde yoksulluk ve geçim zorluğunun hayatı çekilmez hale getirdiğini işlemekte.
Bu olumsuz yaşam şartlarının çözümünün erken seçimle düzeltilebileceğini anlatmaya çalışmaktadır.
***
Ülkemizdeki muhalefet, sadece bu olumsuzluklar üzerine kurulmuş bir propaganda ile seçim kazanılamadığını biliyor sanıyorum.
***
Senin maaşını artıracağım dediğin emeklilerden ve diğer çalışanlardan dilediğin oyu ve tepkiyi hala alamıyorsan,
Sana yoksulluk çektirmeyeceğim dediğin halkımızdan oy alamıyorsan,
Ben iktidar olduğumda, senin işsizliğini, yoksulluğunu ve geçim sıkıntını gidereceğim dediğin yoksuldan oy alamıyorsan, bunun sebebini iyice araştırmalısın.
***
Siyasi partiler, biz mi anlatamadık, halkımız acaba anlattıklarımızı neden anlamazdan geliyor meselesini, enikonu düşünülmelidir.
***
Siyasi partileri, sadece oy artışları mutlu etmemelidir.
Siyasi partiler, halkın ne düşündüğünü, toplumdaki olumsuz gidişata ne zaman ve nasıl tepki verdiğini iyi anlamak durumundalar.
Propaganda araçlarının çoğaltılmasının ve çeşitlendirilmesinin gerektiğini düşünmelidirler.
***
Bülent Ecevit’in 70’li yıllardaki seçimlerde, günün şartlarına göre düzenlediği “Ne ezilen ne ezen insanca hakça düzen” diyerek meydanlara çıkması, bir döneme damga vurmasını sağlayan bir durumdu.
Halkın söylemek isteyipde söyleyemediği şeyleri ifade eden bu ve buna benzer çalışmaların önemli olduğunu düşünüyorum.
***
Bu yüz yılda, bu toplumda siyasi partiler, ülkenin bu şartlarında, artık büyük bir değişim zorunluluğu ile karşı karşıya olduklarını unutmamalı ve hazırlıklarını ona göre yapmalıdırlar.